ŞANLIURFA HALK OYUNLARI
ŞANLIURFA HALK OYUNLARI
Halk oyunlarında kullanılan adım, figür ve pozisyonlar insanın günlük yaşamı içerisinde kullandığı hareketlerden oluşmuştur. Her kavramı bir terim, her terim ise bir sözcük ile zihnimizde oluşması gerekli çağrışımlara yol açmalıdır. Bize göre önemli olan halk oyunlarımızın sadece "GÖSTERİ " aracı durumuna gelmesini önlemek, onları geniş halk kitlelerinin yeniden oynayabileceği bir ortam yaratarak eğitim, dostluk ve dayanışma aracı olarak da kullanabilmektir.
Eğitim-Öğretimde AMAÇ;
Bireyleri toplumsallaştırmak ve onlarda fiziksel, zihinsel ve psiko-sosyal yönden bütünsel bir gelişme elde etmektir. Diğer bir amaç ise insanların bedensel olarak hareket yaparken, eğlenmenin yanısıra din, dil, ırk ve cinsiyet farklılığı gözetmeden en rahat şekilde katılabilecek rekreatif etkinlik olmasıdır. Göze ve kulağa aynı anda hitap eden halk oyunları bugün çeşitli okul, kurum kuruluş ve derneklerde serbest zaman etkinliği şeklinde sürdürülmektedir.
Özellikle gençlerimizin gün geçtikçe batıya olan özentileri, kendi kültüründen, örf ve adetlerinden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Toplumumuzun temel taşları olan gençlerimizi bu durumdan kurtarmak, vatan ve milletini seven gençler haline getirmek konusunda halk oyunlarımız büyük bir görev üstlenmiştir
ŞANLIURFA HALK OYUNLARI
Yöremizde oynanan oyunların tümüne halay denir. Halay Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde toplu , düz çizgi halinde ve yarım daire formunda kol kola, el ele oynanan oyunlardır. Beş kişiden az oyuncuyla oynandığı zaman karakteri bozulan bir oyun tarzıdır. Dizinin başında "halay başı" sonundaki "pörçük" ya da "pöçik" adını alır. Baş ve sonda oynayan her iki oyuncunun da elinde birer mendil bulunur. Yöremizde oynanan oyunların bir çoğu davul-zurna ile bazı oyunlar ise kavalla oynanmaktadır. Bunun yanı sıra kadınların oynadıkları oyunlarda (çiftetelli) keman, cümbüş, def, darbuka da kullanılmaktaydı.
Halk oyunlarımızda halkımızın üzüntüsünü, yasını, kıskançlığını, neşesini, kuvvetini, yiğitliğini, yakarış ve yalvarışını gösteren figürler ve motifler görmek mümkündür.
Oyunlarımızın bir kısmı yaşanmış olaylardan alınmış bir kısmı ise oynanan yeni figürlere isim verilerek, halk arasında benimsenmiş ve günümüze kadar gelmiştir.
Şanlıurfa merkezinde oynanan oyunların bir çoğu Hilvan ve Suruç ilçemizde sıkça rastlanan ve halen köy meydanlarında, harman yerlerinde ve düğünlerde oynanan oyunlardır.
ŞANLIURFA HALK OYUNLARINDA GELENEKSEL MAKYAJ
Şanlıurfa merkezinde kına ve sürme kadınlar tarafından kullanılan makyaj malzemesidir. Köylerde ise kına ve sürmenin yanı sıra döğme de geleneksel bir makyajdır. Kına, düğünlerde gelinin eline yakıldığı gibi bayramlarda ve diğer özel günlerde de kadınlar tarafından ellere ve ayaklara yakılır. Sürme ise, güzel görünmek için kadınlar tarafından gözlerine çekilir. Şanlıurfa'nın bazı köylerinde erkeklerin de yüz ve ellerine döğme yaptıkları görülmektedir.
ŞANLIURFA MERKEZ VE İLÇELERİNDE KULLANILAN TAKILAR
Takılar altın ve gümüşten yapılmaktadır. Yöremizdeki takılar merkez ilçe, Siverek-Suruç-Bozova-Hilvan ve Harran-Akçakale bölgesi olarak üç gruba ayrılır. Şanlıurfa Merkez TakılarıGerdanlıklar: Hasırlı gerdanlık, incili telkari gerdanlık, telkari akıtmalı gerdanlık, koruklu gerdanlık, incili ve liralı gerdanlık, urubiya, mahmudiye, beşibirlik ve on birlik.Kolyeler: Frenk bağı, koruklu, incili, akik, oymalı piramit ve kordon.Bilezikler : Tahta bilezik, telkari kapaklı yarım akıtma, düz kapaklı yarım akıtma, oymalı ahıtma, fişenkli, incili telkari, hunili, yıldızlı, şebekli, kordonlu, çift çakmaklı, urubiye ve ayneli.
Kemerler :Frenk bağı kapaklı, liralı ve telkari kemer.
Hilvan, Siverek,Bozova ve Suruç Yöresi TakılarıTepelik: Başa takılan tacın ( fes ) üzerine tutturulur. Üst kısmı telkari işlemeli, çevresi gümüş parparalarla oluşan saçaklarla süslüdür.
Üç kor : Fesin alt kısmına alından yukarıya takılır. Ortasında yuvarlak ve mavi taşlı bir göbek, yanların da ise üç sıra zincir vardır.Reşme : Fesin iki yanına takılır. Şakaklardan yanağa doğru sarkar.Levzik : Üçkor göbeğinin altına takılır, alına doğru sallanır.
Gerdanlık : Levziklerin bir zincir üzerinde sıralanmasından meydana gelmiş çeşitleri olduğu gibi haplı, salkımlı ve akik çeşitleri bulunmaktadır.Tasma : Yöredeki ismi beğnikdir. Boğaza takılır.
Hamaylı : Üzerinde ayet ya da duaların yazılı olduğu kağıtları muhafaza eder. Bu takıların silindir biçimi olanlarının yanında çok ince dikdörtgen kapaklı olanıda vardır.
Hızma : Buruna takılır altın ve gümüş olanları vardır.
Halhal : Bilezik şeklinde ayak bileklerine takılır. Çevresi habbe denilen nohut iriliğinde gümüş toplarla saçaklıdır.
Enselik : Başın arkasına sağlı sollu olarak saç korunun üzerine takılır ve enseye doğru sarkar. Dört sıra halinde saçaklı madeni bir takıdır.
Saç bağı :Adından da anlaşıldığı gibi saç şeklinde gümüşten yapılır.Maşallah : Alına takılır. Üzerinde Maşallah yazılıdır. Etrafı plaka halindedir.Harran ve Akçakale Yöresi TakılarıBu ilçelerimizde baş üzerinde takı kullanılmayıp hızma, küpe, bilezik ve kemer türünde takılar kullanılmaktadır. Bu bölgede genellikle kadınlar takı yerine Döğme denilen el ve yüze yapılan süslemeleri tercih etmektedirler.
Hızma : Buruna takılar. Hızmanın sarkan şeklidir.Verdine : Hızmanın sabit biçimidir gümüş ya da altından yapılır.Hınnegiy : Altın, gümüş, boncuk ya da karanfilden yapılan bu takı boyuna takılır.
Suve: Bilezik çeşitidir.
Hatem : Yüzük.
Hücuz :
HalhalLebe : Şerit veya ipe takılan, bele kadar sarkan bir takıdır. Altın, gümüş liralı yada boncukludur.Zincir : Gümüşten yapılmış olup iki-üç kor sıra halinde boyuna takılır.
1-DAVUL: Türk vurma çalgılarının sembolü olarak kabul edilir. Türk milletinin yanında kutsal bir yeri vardır. İlk dinsel merasimlerden savaş alanlarına, mehteranlardan köy meydanlarına kadar hayatımızın bir parçası olmuştur. Halk oyunlarımızın nabzı olarak kabul edilir.Ceviz ağacından yapılır. Kasnak, ip ve deri olmak üzere üç kısımdan meydana gelir. Tokmak ana ritmi, çubuk ise ana ritmi daha da detaylandırarak çalar. Genellikle küçük davul, orta davul, büyük davul ve koltuk davulu gibi mahalli boyları ve adları vardır.
Bizim yörede büyük davul (Meydan Davulu) kullanılmaktadır.
2-ZURNA: Üflemeli halk çalgılarımızın başında gelen zurna, davulun ayrılmaz parçasıdır. Oyun eşlik çalgısı olan zurnanın geçmişi Orta Asya'ya dayanır. Yöremizde açık hava çalgısı olarak yaygındır.Kaba, orta ve cura olarak üç boya ayrılır. Özel bir soluk alma tekniği ile çalınır. Erik, şimşir ve zerdali ağacından yapılanları tercih edilir.
3- KAVAL : Anadolu çoban çalgısı diyebiliriz. Çoban masallarına konu olmuş ve efsaneleşmiş bir çalgıdır. Oldukça yumuşak ve etkileyici sesi vardır. Yurdun her köşesinde yaygındır. Dilli ve dilsiz olmak üzere iki türe ayrılır. Yörelerine, ebatlarına hatta ses renklerine göre mahalince değişik adlar verilir. (kırma, hortlatma, dillice, ada kavalı, çoban düdüğü vb.) Çeşitli ağaçlardan, kamıştan, kartal kanadı kemiğinden ve son yıllarda metalden yapılmaya başlanmıştır. Etomolijisi hakkında değişik görüşler vardır. Genellikle içi boş anlamına gelen kav kelimesinden türediği söylenir.Yöremizde genellikle Akçakale ve Harran ilçelerimizde kullanılan, bazı oyunlarımızın eşlik çalgısıdır.
4-DEF-TEF : Hemen hemen her yöremizde mevcuttur. Yaklaşık 20-50 cm çapında bir kasnak ve tek yüzüne gerilmiş ince bir deriden ibarettir. Kasnak üzerine açılan yarıklara 3-5 çift ince pirinçten yapılan ziller geçirilerek çalgının ritminin zenginleşmesi sağlanır. Bazı yörelerde sade olanları da vardır. Kadın oyunlarında ve eğlencelerinde daha çok kullanılır.
5- KEMAN, CÜMBÜŞ VE DARBUKA: Birçok yöremizde kullanılan halk müziği çalgılarımızdır. Yöremizde halen erkeklerin asbap gecelerinde ve kadınların kına gecesi ile kadın düğünlerinde kullanılan ve bazı oyunlarımıza eşlik eden çalgılardır.
Kadın Giysisi
Giysi parçaları; Hibriye (vala), neçek, zıbın, fistan , gümüş kemer, şalvar (uzun tuman), yün çorap ve postal (yemeni).Hibriye rengi siyah-bordodur. Neçek rengi beyazdır.zıbın, fistan ve şalvarın her rengi kullanılır.
ERKEK GİYSİSİ
Giysi parçaları; Sırmalı puşu, cebelye gömlek, yelek, kuşak ( Belbağı ), şalvar , Yün çorap ve postal. Aksesuar olarak kola pazubent takılmaktadır.Şalvar ve yelek de kabarden kumaşın kahverengi, gri, siyah ve lacivert renkleri ve tonları kullanılır.
Gömlek hakim yaka kollar saat kapağı olup, boblen kumaş, nohutlu el dokuma, cebelye kumaş ve cebelye yarım kapak gömlek kullanılır.Postalın kırmızı, siyah kahverenği, ve annebi renkleri kullanılır.
Başta sırmalı puşunun mor , kahverengi ve siyah renkleri-Urfa poşusunun siyah, bordo ve beyazı renkleri- Keçe külahın siyah, kahverengi ve beyazı renkleri -Neçek puşunun siyah beyazı ile kırmızı beyaz renkleri- Dokuma hışvalı ve ahmediye kullanılır.Giysi parçaları; Keçe külah üzerine sarılan puşu, cebelye gömlek, kısa kesimli kolsuz yelek, kuşak (Belbağı ), şalvar, yün çorap ve postal.
Aksesuar olarak kola pazubent takılmaktadır.Şalvar ve yelek de kabarden kumaşın kahverengi, gri, siyah ve lacivert renkleri ve tonları kullanılır. Gömlek hakim yaka kollar saat kapağı olup, boblen kumaş, nohutlu el dokuma, cebelye kumaş ve cebelye yarım kapak gömlek kullanılır.Postalın kırmızı, siyah kahverenği, ve annebi renkleri kullanılır.
Başta sırmalı puşunun mor , kahverengi ve siyah renkleri-Urfa poşusunun siyah, bordo ve beyazı renkleri- Keçe külahın siyah, kahverengi ve beyazı renkleri -Neçek puşunun siyah beyazı ile kırmızı beyaz renkleri- Dokuma hışvalı ve ahmediye kullanılır.Giysi parçaları; Sarılan puşu, cebelye gömlek, kısa kaftan(Çemirlenk-Kuttik) , kuşak (Belbağı ), şalvar, yün çorap ve postal. Şalvar ve Kaftan da kabarden kumaşın kahverengi, gri, siyah ve lacivert renkleri ve tonları kullanılır.
Gömlek hakim yaka kollar saat kapağı olup, boblen kumaş, nohutlu el dokuma, cebelye kumaş ve cebelye yarım kapak gömlek kullanılır.Postalın kırmızı, siyah ,kahverenği, ve annebi renkleri kullanılır. Başta sırmalı puşunun mor , kahverengi ve siyah renkleri-Urfa poşusunun siyah, bordo ve beyazı renkleri- Keçe külahın siyah, kahverengi ve beyazı renkleri -Neçek puşunun siyah beyazı ile kırmızı beyaz renkleri- Dokuma hışvalı ve ahmediye kullanılır.
Giysi parçaları; Keçe küllah üzerine Urfa puşu, cebelye Yarım kapak gömlek, kısa kaftan(Çemirlenk-Kuttik) , kuşak (Belbağı ), şalvar, yün çorap ve postal.
Şalvar ve Kaftan da kabarden kumaşın kahverengi, gri, siyah ve lacivert renkleri ve tonları kullanılır. Gömlek hakim yaka kollar saat kapağı olup, boblen kumaş, nohutlu el dokuma, cebelye kumaş ve cebelye yarım kapak gömlek kullanılır.Postalın kırmızı, siyah ,kahverenği, ve annebi renkleri kullanılır.
Başta sırmalı puşunun mor , kahverengi ve siyah renkleri-Urfa poşusunun siyah, bordo ve beyazı renkleri- Keçe külahın siyah, kahverengi ve beyazı renkleri -Neçek puşunun siyah beyazı ile kırmızı beyaz renkleri- Dokuma hışvalı ve ahmediye kullanılır.Giysi parçaları; Keçe küllah üzerine sırmalı puşu, Nohutlu dukuma gömlek, Kırk düğme yelek, kısa kaftan(Çemirlenk-Kuttik) , kuşak (Belbağı ), şalvar, yün çorap ve postal. Şalvar, Kırk düğme yelek ve Kaftan da kabarden kumaşın kahverengi, gri, siyah ve lacivert renkleri ve tonları kullanılır.
Gömlek hakim yaka kollar saat kapağı olup, boblen kumaş, nohutlu el dokuma, cebelye kumaş ve cebelye yarım kapak gömlek kullanılır.Postalın kırmızı, siyah ,kahverenği, ve annebi renkleri kullanılır. Başta sırmalı puşunun mor , kahverengi ve siyah renkleri-Urfa poşusunun siyah, bordo ve beyazı renkleri- Keçe külahın siyah, kahverengi ve beyazı renkleri -Neçek puşunun siyah beyazı ile kırmızı beyaz renkleri- Dokuma hışvalı ve ahmediye kullanılır.Giysi parçaları; Keçe küllah üzerine sırmalı puşu, Harmani Cebelye gömlek, kısa kaftan(Çemirlenk-Kuttik) , kuşak (Belbağı ), şalvar, yün çorap ve postal.
Şalvar ve Kaftan da kabarden kumaşın kahverengi, gri, siyah ve lacivert renkleri ve tonları kullanılır. Gömlek hakim yaka kollar saat kapağı olup, boblen kumaş, nohutlu el dokuma, cebelye kumaş ve cebelye yarım kapak gömlek kullanılır.Postalın kırmızı, siyah ,kahverenği, ve annebi renkleri kullanılır. Başta sırmalı puşunun mor , kahverengi ve siyah renkleri-Urfa poşusunun siyah, bordo ve beyazı renkleri- Keçe külahın siyah, kahverengi ve beyazı renkleri -Neçek puşunun siyah beyazı ile kırmızı beyaz renkleri- Dokuma hışvalı ve ahmediye kullanılır.
Giysi parçaları; Sırmalı puşu, Cebelye gömlek, kırk düğme yelek , kuşak (Belbağı ), şalvar, yün çorap ve postal.
Şalvar ve Kırk düğme yelek de kabarden kumaşın kahverengi, gri, siyah ve lacivert renkleri ve tonları kullanılır. Gömlek hakim yaka kollar saat kapağı olup, boblen kumaş, nohutlu el dokuma, cebelye kumaş ve cebelye yarım kapak gömlek kullanılır.Postalın kırmızı, siyah ,kahverenği, ve annebi renkleri kullanılır. Başta sırmalı puşunun mor , kahverengi ve siyah renkleri-Urfa poşusunun siyah, bordo ve beyazı renkleri- Keçe külahın siyah, kahverengi ve beyazı renkleri -Neçek puşunun siyah beyazı ile kırmızı beyaz renkleri- Dokuma hışvalı ve ahmediye kullanılır.
Giysi parçaları; Keçe küllah üzerine Urfa puşu, Nohutlu dukuma gömlek, kırk düğme yelek , kuşak (Belbağı ), şalvar, yün çorap ve postal. Şalvar ve Kırk düğme yelek de kabarden kumaşın kahverengi, gri, siyah ve lacivert renkleri ve tonları kullanılır. Gömlek hakim yaka kollar saat kapağı olup, boblen kumaş, nohutlu el dokuma, cebelye kumaş ve cebelye yarım kapak gömlek kullanılır.
Postalın kırmızı, siyah ,kahverenği, ve annebi renkleri kullanılır. Başta sırmalı puşunun mor , kahverengi ve siyah renkleri-Urfa poşusunun siyah, bordo ve beyazı renkleri- Keçe külahın siyah, kahverengi ve beyazı renkleri -Neçek puşunun siyah beyazı ile kırmızı beyaz renkleri- Dokuma hışvalı ve ahmediye kullanılır.
Postal (Yemeni) : Deriden yapılır. Altı kösele ve topuksuzdur. Kırmızı, siyah, annebi ve kahverengi renkleri kullanılmaktadır. Yöremizde yapılan ve giyilen yüzü kesik postal, lastikli potin, kalıç potin, püsküllü çizme, şeheri postal, akem postal, saat kapağı postal ve çerkez postaldır. Günümüzde yüzü kesik postal kullanılmaktadır.
Pazubent : Güç ve kuvetin simgesidir. Pazuya takılır. Deri veya boncuklu olanı vardır. İç kısmına dua ve muska konulmaktadır.
NOT: Şanlıurfa Yöresi Halk Oyunları Ekiplerinde, ekip başı ve ekip sonunun kullandığı mendil bir oyun aracıdır. Ekipte bulunan bütün oyuncuların (Kız - Erkek) kuşaklarına taktıkları mendil, ne giysi parçası, ne de aksesuardır. Tüm oyuncular mendil takmışlar ise Urfalıyam Ezelden oyunumuzda kullanmak zorundadırlar. Ayrıca erkeklerin oynadığı KılıçKalkan (Dörtlü Değnek) oyunu ve kadınların oynadığı Marhama (Mendil) oyununda bütün oyuncuların elinde oyun gereği mendil bulunmaktadır.
VE GÜNÜMÜZDE OYNANAN OYUNLAR
1-URFALIYAM EZELDEN
2-GEMİ (Sal)
3-GAZALE
4-GRANİ (Ağırlama)
5-HASANDAĞI
6-DÜZ
7-CEZAYİR
8-ÇEÇAN KIZI
9-TEK AYAK (Derik)
10-ÜÇ AYAK (Merkez)
11-İKİ AYAK (Diniğ)
12-ÜÇ AYAK (Viranşehir İlçesi)
13-BEŞ AYAK
14-GELBERİ
15-DELLOCAN
16-RIŞKO
17-ŞEVKO
18-KARAÇİ
19-TERGE (Türk-İ, Terge)
20-KERİBOZ (Suruç İlçesi)
21-TERGE (Harran İlçesi)
22-KERİBOZ (Hilvan İlçesi)
23-KIMIL
24-ÇEÇANO
25-ABRAVİ (Lorke)
26- SOSEH
27-ZAVA (Damat)
28-ŞUJUN
29-URFA SEYLANİSİ
30-SURUÇ SEYLANİSİ
31-TEŞİ
32-DİK
33-KEÇİKE
34- GÜLİAMEDA
35-MİM
36-ÇEPİK
37-KOÇERİ
38-TEMİRAĞA
39-KOMMETKİ (Kızkuluki)
40-NURE 41-DİNGE (Merkez)
42-DİNGE (Hilvan İlçesi)
43-FASIL; KILIÇ -KALKAN (Dörtlü Değnek)
Bu oyunların dışında sadece ismi bilinen fakat nasıl oynandığı bilinmeyen çok eski oyunlar da bulunmaktadır. Araştırılmayan daha birçok oyunumuz mevcuttur.
-KIMIL OYUNU Kımıl Urfa yöresinde süne adı verilen bir haşeredir. Buğdaylar başak bağladığı sırada tanelere dadanır. 10-11 mm uzunluğunda tıknaz gövdeli bir böcektir. Kışı yüksek yerlerde, yaylalarda, yaprakların ve bitki kırıntılarının altında geçirir. İlkbaharda ovalara iner; yumurtalarını iki sıra halinde yaprakların alt yüzüne bırakır. Yumurtadan çıkan böcekler sütlü taneleri emerek beslenir. Kımılın bu yörenin topraklarını başlangıç tarihi belli olmayan bir zaman içerisinde istila ettiğini yaşlı kişilerden öğreniyoruz.
Süne, kelimenin tam anlamıyla büyük bir felaket olarak toplumun günlük yaşamında yer almaktadır. Tüm karşı koymalara rağmen bu parazit hayvan ortadan kaldırılamamaktadır. Ekinler boy attığı zaman , başaklar süt halinde iken kımıl tarlaya girer, başağa doğru tırmanır ve başaktaki sütleri emdikten sonra başka bir başağa geçer.
Kımıl mücadelesinde ilaçla başa çıkılamayınca bu haşereleri toplama yoluna başvurulur. Toplanan kımıl kilo ile zirai mücadele kurumlarına satılır. Kımıl toplayanların ellerinde genellikle kalbur, bellerinde iş önlüğü veya torbalar bulunur. Toplayıcılar kalburla buğday saplarına vurarak buğday başakları üzerindeki kımılların kalbura dökülmesini sağlarlar. Kalburda biriken kımıllar, önlüklere daha sonra torbalara aktarılır, böylece her köylü günde bir kaç kiloya varan kımıl toplamış olur. Kımıl, zamanla köylerimizde, bu hayat mücadelesini dramatize eden bir halk oyunu olmuştur.
Yay ve daire şeklinde sıralanan, çok sayıda erkek ve kadın tarafından köy meydanında oynanmaktadır. Bu oyun oynanırken davul ve zurna eşliğinde, türkü de söylenir. Yalnız erkek, yalnız kız ve kız-erkek oynanabilir.Ekinimizi kavurdiGök yüzüne savurdiİslam değil , gavurdiHavar kımıl , Lo kımıl. Urfalı'lar hep ağlarBuğdayına bel bağlarŞu kımıl yürek dağlarHavar kımıl, Lo kımıl. Ekinimizi ekmişizBoşuna beklemişizKımıldan çok çekmişizHavar kımıl, Lo kımıl.
2-GRANİ ( Ağırlama ): Bu oyuna ağırlama da denir. Adından da anlaşıldığı gibi ağır hareketlerle oynanan bir oyunumuzdur. Merkez ve ilçeler dahil her bölgede oynanış şeklinde ve müzikte farklılıklar görülmektedir. Yalnız erkek ve kız-erkek oynanabilir.3-DÜZ: Basit fakat çok ritmik hareketlerden oluşan bir oyunumuzdur. Eskiden şire yaparken üzümleri büyük tekneler içinde ayakla ezerlermiş. Buradaki ayak hareketlerinden esinlenerek bu oyunun çıktığı söylenmektedir. Bu oyunda oyuncuların omuzlarını oynatmaları çok önemlidir. Düz oyununda ağırlık ekip başındadır. Ekip başı zaman zaman ortaya çıkar ve bütün figürlerini sergiler. Köyde kurulan halaylarda genellikle düz oyunu oynanır. Merkezde ve tüm ilçelerimizde oynanmaktadır. Yalnız erkek, yalnız kız ve kız-erkek oynanabilir.
4-TEK AYAK ( Derik ) : Yöremizde sevilerek oynanan oyunlardan biridir. Oyun ismini sol ayağın öne tek vurulmasından almıştır. Diğer bir ismi ise Derik'tir. Derik isminde güzel bir kız için yakılan türküden çıktığı yaşlılar tarafından söylenmektedir. Derik çok güzel oynayan, oynarken kuş kadar hafif, çekirge kadar çevik olan güzel bir kızdır. Derik'in oyunlarına herkes hayran kalır ve düğünlerde Derik aranır. Derik bir düğüne gitmediği zaman düğün sahibi üzülür ve şu türküyü söyler: Derik gilde bir kuş varKanadında nakış varToya Derik gelmediElbet bunda bir iş var. Yalnız erkek, yalnız kız, ve kız-erkek oynanabilir.
5- İKİ AYAK ( Diniğ ): Sol ayak iki defa öne vurulduğu için bu oyuna iki ayak denir. Çok ritmik ve göze hoş gelen figürler içerir. Aslında bu oyunumuz, derik oyununun bilinip oynanmasından sonra ayak figürü eklenerek sonradan düzenlenen bir oyunumuzdur. Yalnız erkek ve kız-erkek oynanır.
6- TERGE ( TÜRK-İ Tergi): Bu oyuna yöremizde Türk-i Beraza da denilmektedir. Terge oyununun Suruç Ovası'nda halen yaşamakta olan Alaeddin Keykubat'ın torunları olan Alaeddin Aşiretinden çıktığı söylenmektedir. Bu oyun göçebe Türkmen aşiretlerine ait olduğu için, Türk-i Tergi denilmektedir. Aynı zamanda Harran ve Akçakale ilçelerimizde yaşayan Arap kökenli vatandaşlarımızın da değişik bir varyantla oynadıkları görülmektedir. Zengin kültürümüzün bir çok özelliklerini taşıyan bu oyun kardeşliği ve sevgiyi simgeler. Oyun içerisinde seylani figürleri de bulunmaktadır. Yalnız erkek, yalnız kız ve kız-erkek oynanabilir.
7-URFALIYAM EZELDEN: Ritmik ayak hareketleri üzerine kurulu bir oyundur. Urfalıyam Ezelden türküsünün müziği ile oynanır. Ellerde mendil, ayak figürüne uygun olarak sağa ve sola kollar sallanır. Baş ise hafifçe sağa sola çevrilir. Yalnız erkek, yalnız kız ve kız-erkek oynar.
8-ABRAVİ (Lorke ): Bu oyunumuz arap kökenli olup, bölgenin tamamında oynanmaktadır. Çok ritmik ayak ve omuz figürleri içerir. İlçelerimizde varyantlarını görmek mümkündür. Yalnız erkek, yalnız kız ve kız-erkek oynanabilir.
9-SOSEH: Kaval veya davul-zurna eşliğinde oynanır. Bu oyunumuzda da bolca ayak figürü bulunmaktadır. Yiğitlik ve sertlik içeren bir oyunumuzdur. Arap kökenli olup Akçakale ve Harran ilçelerimizde daha sık rastlanmaktadır. Yalnız erkek ve kız-erkek oynanır.
10- GEMİ: Fırat kenarında bulunan Bozova-Hilvan ilçelerimiz ve oraya yakın köylerde oynanmıştır. Sal ile nehri geçme, yük nakli ve bu işleri yaparken meydana gelen kazaları anlatır. Üzüntü ve sevinci ifade eden mizansen figürleri vardır. Yalnız erkek ve kız-erkek oynanır.
11-GAZALE: Gazal ceylan demektir. Elinde kovasıyla süt sağmağa giden bir köylü kızı, yakın bir köyden gelen davul sesine göre ritmik hareketler yaparak sekmeye başlar ve oyunun adı kızın ceylan gibi sekmesinden dolayı gazal ismini alır. Yalnız kız ve kız-erkek oynanabilir.
12-CEZAYİR: Erkek oyunudur. Bu oyunda yiğitlik, sertlik, asker ve savaş figürleri hakimdir. Bu oyun tüfek kullanarak ta oynanmaktadır. Yalnız erkek oynar.
13-ÇEÇAN KIZI: Bu oyun, düz oyununun figürleri ile aynı olmakla beraber,ezgi farklı,ritim daha hızlı çalınmaktadır. Düzde olduğu gibi bu oyunun da güzel yanı ekip başının kendi figürlerini ortada göstermesidir. Yalnız erkek, yalnız kız ve kız-erkek oynanabilir.
14- ÜÇ AYAK: İki ayakta olduğu gibi öne iki değil de, üç defa vurularak oynanan ve sonradan derlenmiş bir oyunumuzdur. İsmini ayak vuruşlarından almıştır. Yalnız erkek, yalnız kız ve kız-erkek oynanabilir.
15-BEŞ AYAK: Bu oyunumuz da yine Derik oyunundan esinlenerek, ayak vuruşları arttırılarak derlenmiş bir oyunumuzdur. İsmini ayak vuruşlarından almıştır. Yalnız erkek, yalnız kız ve kız-erkek oynanabilir.
16-DİK: Abravi oyununun varyantıdır. Oyuncular dik durarak, iki ve dördüncü sayılarda dizlerini kırarak oynarlar. Genelde Akçakale, Harran ve merkezde oynandığı görülmektedir. Yalnız erkekler oynar.
17- ZAVA (Damat): Çok eski düğün törenlerinde damat karşılarken oynanan ve türküsü olan bir oyunumuzdur. Yalnız erkek, yalnız kız ve kız-erkek oynar.
18- KERİBOZ (Boz eşşek): Çok yaşlı bir adam eşeği ile birlikte hurma toplamaya gider. Topladıkları hurmaları çuvallara koyar ve eşeğine yükler. Köyün yolunu tutar. Köyün çocukları da yaşlı adamı her defasında takip ederler ve çuvaldan dökülen hurmaları gizlice toplamaya başlarlar. Eşeği önden çeken yaşlı adam, hiç arkasına bakmaz. Eşek de düşen hurmalardan yemek ister. Durarak kafasını geri çevirir ve yerden hurma alıp yürümeye devam eder. Bu işlem tekrar ettikçe yaşlı adam da eşekle birlikte iki-üç adımda bir durmak zorunda kalır. Böylece boz eşek yani keriboz oyunu ortaya çıkmıştır. Yalnız erkek, yalnız kız ve kız-erkek oynayabilir.
19- TEŞİ: Teşi yün ve pamuk eğirmeğe yarayan iğ dir. Teşi oyunu kadının ev işlerini sembolize eder. İp eğirme, süt sağma, hamur yoğurma gibi ev işlerini anlatır. Yalnız kızlar oynar.
20- DİNGE: Komşudaki düğünde çalınan davul sesine dayanamayan anne çocuğunu eve bırakır, düğüne gider. Daha sonra baba eve gelir çocuğa annesinin nereye gittiğini sorar. Çocuk ta davul sesinden dolayı dın dına gitti diye cevap verir. Dın dın kelimesi herkes tarafından duyulur ve annenin yapmış olduğu figürler zamanla dın dın kelimesinden Dinge ye döner. Günümüze kadar böyle geldiği yaşlılar tarafından söylenmektedir. Merkezde oynanan dingede yalnız kız ve kız-erkek oynarken, Hilvan ilçemizde oynanan dingede ise yalnız erkek ve kız-erkek oynar.
21- ÇEPİK : Daha çok Siverek ilçemizde oynanan bir oyundur. Diyarbakır'a yakın olmasından dolayı komşu ilden etkilenmiştir. Diyarbakır yöresinde oyuncuların tümü karşılıklı el çırparlar. Biz de ise halayın başından kopan iki kişi arasında el çırpılır. Bazen sadece halay başı çift mendille ortaya çıkarak figürlerini yapar. Daha sonra davula mendil çırpar ve yerine geçer. Yalnız erkek, yalnız kız ve kız-erkek oynayabilir.
22-FASIL: KILIÇ-KALKAN (Dörtlü Değnek): Şanlıurfa'nın Kurtuluş Savaşı'nda düşmanı topraklarımızdan atan çetelerin başarılarını kutlarken davul-zurna eşliğinde kılıçlarıyla oynadıkları bir oyundur. Daha sonraları halk arasında yaygınlaşmaya başlayan, Kılıç-Kalkan mahalli düğünlerin vazgeçilmez oyunu haline gelmiş ve her mahallede bir oyun ekibi oluşmuştur. Belli bir süreden sonra halk arasında tam anlamıyla benimsenen kılıç-kalkan oyununda, kılıcın ağzı keskin olduğundan bir çok yaralanmalar olmuştur.
Bu yaralanmalardan dolayı 1945'li yıllarda kılıç-kalkan oyununun mahallelerde oynanması yasaklanmış, sadece Halk Evlerinde oynanması sağlanmıştır. Kısa bir süreden sonra kılıç-kalkanın yerini değnek almış, oyunun ismi Dörtlü Değnek olarak değiştirilmiştir.Bu oyunumuz dört kişiyle oynandığı gibi sahnenin durumuna göre altı veya sekiz kişiyle de oynanabilir. Oyunun içerisinde baştan sona kadar mertlik, yiğitlik kokar.
Birinci kısmı ağırlama, ikinci kısmı az hareketli, üçüncü kısmı harbi hareket, dördüncü kısmı düz hareket, beşinci kısmı ceng-i harbi olarak beş kısımdan oluşur. Oyunumuzun 1.2.3. ve 4. kısımlarında normal figürler yapılırken (birbirilerine göz dağı vermek) son kısımda ceng edilir.
KAYNAK:URFAHALKOYUNLARI.COM
MENÜYE DÖNMEK İÇİN TIKLAYINI