AFRİKA MENEKŞESİ,NASIL YETİŞTİRİLİR,EKİMİ,DİKİMİ BAKIMI
AFRİKA MENEKŞESİ,ÇİÇEĞİ HAKKINDAKİ HERŞEY, BAKIMI,ÇİÇEĞİ, ÇİÇEĞİ BAKIMI VE YETİŞTİRİLMESİ, ÇİÇEK -EKİM ZAMANINI KAÇIRMAYIN,ÇİÇEĞİNİN BAKIMI NASIL YAPILIR, BİTKİSİ YETİŞTİRİLMESİ, SULANMASI, TOPRAK - SAKSI DEĞİŞİMİ,ÇİÇEKÇİLİK,ÖZELİKLERİ,BAKIMI | ÇİÇEK ÇEŞİTLERİ,BİTKİSİNİN BAKIMI, YETİŞTİRİLMESİ, SULANMASI, TOPRAK - SAKSI DEĞİŞİMİ VE BUDANMASI HAKKINDA GENEL BİLGİLER.
Afrika menekşesi ilk kez 1890 yılında, Doğu Afrika'da Baron Walter von Saint Paul
tarafından keşfedilmiştir.
Daha sonra 1893 yılında Avrupa'da kültüre alınmıştır.
İsmini bulan kişiden dolayı "Saintpaulia ionantha" adı ile bilinmektedir.
Tanımı ve Önemi
Ana vatanı Güney Afrika’dır. Otsu karakterde yeşil, tüylü ve kalın yapraklara sahiptir. Çiçekli halde iken çok göz doldursa da çiçeksiz hali de güzeldir. Yaprakları saksı üzerinde rozet gibi yayılır. Hemen hemen bütün bir yıl içinde çiçek açar.
Afrika menekşesinin bitkiler âlemindeki yeri aşağıdaki gibidir:
Âlem: Plantae
Şube: Magnoliophyta
Sınıf: Magnoliopsida
Takım: Zingiberales
Familya: Gesneriaceae
Cins: Saintpaulia
Tür: S. ioanantha
Herkes tarafından sevilen ve yetiştirilen Afrika menekşeleri, çok popüler bir süs bitkisidir. Özellikle ev hanımlarının cam önlerinin vazgeçilmez bitkisidir. Popüler olması
yaprak ve çiçeklerinin güzelliğinden, uzun ömürlü olmasından, bakımının ve üretiminin
kolaylığından kaynaklanır. Seralarda saksılı süs bitkisi olarak yetiştirilen Afrika
menekşelerinin üretimi, her yıl giderek daha çok önem kazanmaktadır.
Afrika menekşelerinin çiçek rengi; koyu mavi, mor, lacivert, koyu menekşe, kenarları
beyaz, ortası mavi ya da kırmızı, pembe, leylak, kırmızı ya da beyaz olabilir. Çiçekleri
katmerli ya da yalınkat, kenarları düz ya da dantelâlıdır.
Farklı renkteki Afrika menekşeleri
Afrika menekşesi kolay yetiştirilebilen bir çiçek olmakla birlikte, yetiştiriciliğinde dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar vardır.
Çeşitleri
Doğada 12 türü bulunan Saintpaulia cinsinin süs bitkileri yetiştiriciliğinde en önemli olan tek türü Saintpaulia ioanantha’dır.
Saintpaulia ioanantha: Dikey büyüyen bir çeşittir. Çiçekleri oldukça büyük olup 2.5 cm çapındadır. Çok hoş menekşe mavisi renkleri vardır.
Yapraklarının üst kısımları bakır rengine çalan yeşil, tüylü ve alt kısmı kırmızımsı renktedir.
Doğada bulunan çeşitleri şunlardır:
Saintpaulia amaniensis: Yaprakları küçük, dışbükey, sivri uçlu yeşil renkte ve gri tüylüdür. Çiçekleri küçük parlak renklidir.
Saintpaulia confusa: Yaprakları sert, parlak yeşil, kenarları daha kalın dişli, alt kısmı yeşil renkte yassı ve tüysüdür. Çiçeklerinin orta kısmı daha koyu olmakla birlikte menekşemavisi renkte ve küçüktür.
Saintpaulia difficilis: Yaprakları kalın, parlak sarımsı renktedir. Çiçekleri mavimsi parlak sarı anterlidir.
Saintpaulia diplotricha: Yaprakları aşağıya doğru eğilmiş, üst kısımları morumsu, alt kısımları ise kırmızımsı morumsu renktedir. Kısa dik ve uzun tüylerle kaplıdır.
Saintpaulia pendula: İnce parlak yeşil, çanak gibi yukarıya doğru kıvrık kenarları dişli olan yapraklar, 3–5 cm uzunluğundadır. Çiçekler, koyu menekşe renginde olup 2.5 cm çapındadır.
Saintpaulia tangwensis: Yaprakları uzun, sert tüylü, bronz renkli olup damarları parlak yeşil renktedir. Çiçekleri soluk mor renklidir.
Saintpaulia shumensis: Kalın taze yeşil renkte olan yapraklar yuvarlak, kenarları dişli ve uzun beyaz tüylüdür. Çiçekler çok açık gri, mavi veya leylak renklidir. Çok fazla çiçek açmaz.
Saintpaulia grotei: Yeşil renkli yapraklar kısa tüylü, yuvarlak ve kenarları dişlidir. Çiçekler küçük, soluk menekşe mavisi renklidir. Yükseğe asılan sepetler için mükemmeldir.
Afrika menekşesinin hibrit çeşitleri ise şunlardır:
Saintpaulia 'Concord'
Saintpaulia 'Firehouse'
Saintpaulia 'Heritage Frolic'
Saintpaulia hybrid (mavi ve beyaz)
Saintpaulia hybrid (dark blue frosted)
Saintpaulia 'Picasso'
Saintpaulia 'Rhapsodie Rosalie'
Saintpaulia 'Rob's Moon Critter'
Saintpaulia 'Teen Thunder'
Saintpaulia 'Tiny Blue'
Üretimi
Afrika menekşeleri; tohum, çelik ve doku kültürü olmak üzere üç şekilde üretilir:
Tohum ile üretim:
Ticari amaçla yeni bir tür ve varyeteler elde edilmek istendiğinde bu yönteme başvurulur. Tohum atımından çiçek açan bir bitki elde edilinceye kadar geçen süre 7–10 aydır. Bu süre de ortam koşullarına, kullanılan tohum çeşidine ve materyale bağlı olarak değişebilir. Tohum ekimi için en uygun zaman eylül-ekim aylarıdır. Bununla beraber sera koşullarında yılın herhangi bir zamanında da olabilir. 22°C sıcaklıkta, tohum ekiminden 5–10 gün sonra çimlenme başlar ve fidecikler toprak yüzeyinde görülür. Ancak gelişmeleri için en az 3–4 ay beklemek gerekir.
Menekşe tohumlarının ekimi
Menekşe tohumlarının çimlenmeleri
Tohumların ekildiği ortamın önceden buhar ya da kimyasal bir madde ile sterilize
edilmesi gerekir. Afrika menekşesi tohumları, ağzı sıkıca kapanan bir cam kutu veya saydam bir plastik kabın içine ekilebilir. Çimlenme ortamı olarak kullanılacak 2.5 cm vermikülit + yaprak çürüntüsü veya kum + yaprak çürüntüsü ya da torf + kum (perlit de olabilir), kabın dibine yayılır. Üstü tesviye edilerek nemlendirilir ve tohumlar ekilir. Kapak sıkıca kapatılarak aydınlık ancak doğrudan ışık almayan bir yere konur. Tohumlar çimlenip de fidecikler kapağa dayanacak kadar büyüdüklerinde, kum + yaprak çürüntüsü bulunan kaplara şaşırtılır. 1 hafta üstleri kapalı olarak kaldıktan sonra 5 cm' lik saksılara alınır. Çiçeklenme görülene kadar burada bırakılırlar.
Yaprak çelikleri ile üretim:
Seralarda her mevsim yaprak çeliği ile üretim mümkündür. Ancak ilkbahar ve yaz en uygun zamandır. Bazı türler kolay köklenirken bazıları ise zor köklenir. Üretime, uygun yaprak seçimiyle başlanır. Çok büyük ve yaşlı yapraklar tercih edilmemelidir. Bunlar bitkinin alt yapraklarıdır ve kolaylıkla çürürler. Aynı zamanda köklenme yetenekleri de zayıftır. Genç yapraklar da köklenme için uygun değildir. Çünkü bunlar da küçük ve yavaş büyüyen bitkiler verir. Büyümesini tamamlamış, orta büyüklükteki yapraklar çelik olarak alınmalıdır. Bunlar en güçlü ve sağlıklı yapraklardır. Köklenmeleri iyi, hızlı büyüyen ve sağlıklı bitkiler verirler.
Yaprak çeliği---------------------------Yaprak çeliklerinin dikilmesi
Yaprak sapı ile birlikte alınan çelikler, köklendirme ortamlarına tek tek dikilirler.
Köklenme sonunda yaprakların dip kısımlarında yeni bitkiler görülür. Bu yeni bitkiciklerin
görülmesinden sonra saksılara alınırlar.
Yaprak çeliklerinin köklenmesi
Yaprak çeliklerinin dikimi
Kesilerek alınan yaprakların kesim yeri düzgün değilse, sap 2–3 saat kurumaya bırakılır. Daha sonra yaprak ve sap, B1 vitamini ilave edilmiş suya batırılarak 1–2 gün burada tutulur. Yaprak, sap ve yaprak sırtı su içinde kalacak şekilde suya yatırılmalıdır. Yapraklar canlandıktan sonra 1–2 saat kurumaya bırakılmalıdır. Bu işlemlerden sonra yaprak, su, torf, perlit veya kum içeren köklendirme ortamlarında köklendirilir. Menekşeler evlerde, amatörce yaprakları su içersine konularak da köklendirilebilir. Kullanılan şişe ya da kavanozların koyu renkli olması uygundur. Sapları su içinde tutmak için en uygun yöntem, şişenin üstünü bir alüminyum kâğıtla kapatmak ve bitki saplarını bu kâğıt üzerinde açılan deliklerden suya daldırmaktır.
Menekşe yapraklarının su içersinde köklendirilmeleri
Su içinde köklenmiş menekşe
Eğer köklendirilecek ise yaprağın kesim boyu önemlidir. Kısa kesilen yaprakların ucu su içinde çürüyeceğinden, bu kısmı kesip atmak imkânsızdır. Uzun kesilen yaprakların ucu
çürüme durumunda kesilerek, kalan sap tekrar suya daldırılır.
Doku kültürü ile üretim:
Doku kültürü ile üretim yaprak sapı ya da yapraktan steril koşullarda alınan küçük bir parçanın özel hazırlanmış besin ortamları içerisinde çimlendirilmesi ve sürgün oluşturması sonucunda yeni bitkiler elde edilmesi prensibine dayanır.
Besin ortamına parçanın yerleştirilmesi------Parçanın köklenmesi
Besin ortamındaki parçalar yaklaşık 3–4 hafta içerisinde köklenir. Köklenmeden 3–4 hafta sonra da ilk sürgünler görülür.
Besin ortamında köklenmenin görülmesi-----Sürgün oluşumu
Fideler 1 ay içerisinde tek başına dikilip yetişecek büyüklüğe gelir. Bu yöntemle bir yaprak ya da yaprak sapından 4–8 fide elde edilir.
Sürgünlerin ortamdan çıkarılması ve ayrılması
Ayrılan fideler 5–6 cm ara ile yastıklara veya multipotlara dikilir.
Fidelerin yastıklara ve multipotlara dikilmesi
Fidelerin ilk dikimleri
Fideler uygun büyüklüğe geldiğinde 12 cm’ lik saksılara dikilir. Bitkiler saksıya dikildikten sonra 3–4 hafta içerisinde çiçeklenir ve pazara hazır hale gelirler.
Fidelerin saksılara alınması
Çiçeklenen fidelerin pazara sunulması
Tohum, doku kültürü ya da yaprak çelikleri ile üretim sonucu elde edilen yeni genç
bitkilerin dikilmesinde kullanılacak saksıların çapları 5-5.5 cm olmalıdır. Daha sonra
bitkiler, çapı ortalama 7.5 cm' lik saksılara alınıp uzun zaman burada bırakılırlar. Bitkilerin
en son olarak aktarılacakları saksının çapı ortalama 10 cm olmalıdır.
EKOLOJİK İSTEKLER
Sıcaklık
Ana vatanı ekvatora çok yakın olduğu için sıcaklık isteği oldukça yüksektir. Özellikle ilk gelişme dönemi olan fide döneminde bu faktör yetiştiricilik açısından daha da önem kazanır. Alınan çelikler, 20–25 0C’de sabit ısı altında köklendirilmelidir. Elde edilen fideler aynı sıcaklıkta dikilmelidir. Yeterli gelişme sağlandıktan sonra çiçeğe gelene kadar ortalama 24 0C’de muhafaza edilmelidir. Düşük sıcaklılar, gelişmenin gerilemesine neden olacağı gibi çiçeklendirmeyi de geciktirir. Sıcaklık 20 0C’nin altına düştüğünde ise bitkinin çeşitli mantari ve bakteriyel hastalıklara dayanıklılığı azalacağından zarar görme olasılığı artar. Düşük sıcaklıklar özellikle fazla toprak nemi ile birlikte olursa bitki ölüme kadar gider. Yetiştiricilikte sıcaklık, toprak ve hava sıcaklığı olarak ele alınırsa toprak sıcaklığının her zaman 1–2 0C daha fazla olması istenir. Bunun için üretim yapılacak olan yastıkların alttan ısıtılması istenir. Eğer böyle bir olanak mümkün değilse kış aylarında anaç bitkiler, 240C’ de muhafaza edilmelidir. Gece ve gündüz sıcaklıkları da bu açıdan önemlidir. Gündüz sıcaklığı gece sıcaklığından 1–2 0C düşük olmalıdır.
Alttan ısıtma boruları
Ev ortamında genellikle oda ısısı menekşeler için yeterlidir. Bu sıcaklıklar gündüz 22– 25 0C gece ise 18–21 0C’dir. Bitki, 120C’nin altında ve 27 0C’nin üzerindeki sıcaklıklara
maruz kalmamalı ve eğer pencere önünde duruyorsa gece soğukluklarına dikkat edilmelidir.
Orantılı Nem
Afrika menekşelerinde orantılı nem isteği, hava ve toprak nemi olmak üzere iki şekilde ele alınır. Afrika menekşesi çok kuru atmosfere bile dayanabilir. Bu ortamlarda güzel yapraklar verir, ancak çiçek açmaz. Afrika menekşesinin doğal yetişme ortamındaki yağış ortalaması çok yüksek olduğu için nemlilik % 60–70 civarındadır. Doğal ortamında, bu derece yüksek nemde yetişen bir bitkiyi yetiştirebilmek için seralarda da yüksek nem sağlanması zorunluluğu vardır. Bu da otomatik sisleme cihazları ile sağlanır. Ancak hava rutubetinin çok düşük olduğu yerlerde, ev içinde nemlilik sağlamak için saksılar, içinde nemli kum ya da perlit bulunan alçak tepsiler üstüne oturtulmalıdır. Bunun dışında yapraklara sık sık su püskürtülmelidir. Suyu mümkün olduğu kadar yaprakların altına püskürtmek gerekir. Hava neminin düşmesiyle birlikte yapraktan olan su kaybı artacağı için gelişmede gerilik meydana gelir. Çok fazla hava nemi ise yaprakların çürümesine neden olur.
Afrika menekşesi seralarında havalandırma fanları
Afrika menekşeleri su buharından hoşlandığı için ev içi yetiştiriciliğinde en uygun yer
mutfaktır. Mutfakta uygun aydınlıktaki cam kenarı menekşe yetiştirmek için idealdir.
Yüksek sıcaklıkla birlikte orta derece toprak neminden hoşlanır. Toprakta bulunan fazla nem, köklerde çürümeye neden olur. Aynı zamanda sulama suyu ortam sıcaklığında olmalıdır. Bitkiler mümkün olduğunca alttan sulanmalı ve sulama suyunun kireçli
olmamasına dikkat edilmelidir.
Işık
Afrika menekşeleri, doğrudan güneş ışığı almayan aydınlık ortamlardan hoşlanır. Yazın sera yetiştiriciliğinde, doğrudan güneş ışığına karşı sera camları kireçlenerek ışığın dolaylı gelmesi sağlanmalıdır. Bitkilerin evlerde yazın kuzeye veya doğuya bakan cam önlerine yerleştirilmesi önerilir. Kışın ise batı veya güneye bakan cam önleri uygundur. Sarkmış yapraklar, bitkinin çok fazla ışık aldığını; uzun ve sık büyümüş gövde ve az çiçek ise çok az ışık aldığını gösterir.
Fazla ışığın yaprağa zararı
Işık miktarı, menekşenin devamlı çiçek açması için çok önemlidir. Hafif, doğrudan güneş ışığının geldiği pencere önleri son derece uygundur. Özellikle kış aylarında öğleden sonra gelen doğrudan güneş ışığı, menekşeler için uygundur. Genel olarak mart-eylül aylarında batıya bakan pencere önleri idealdir.
Yaprakta güneş yanığı
Menekşelerin aldığı ışığın yeterli olup olmadığını anlamak mümkündür. Bunun için günün en ışıklı saatlerinde el, bitkinin üzerine tutulur. Eğer elin gölgesi belli belirsiz görünüyorsa ve elin arka kısmı güneş ışığından ısınmıyorsa menekşeler yeterli ışık alıyor demektir.
BAKIM ÖNLEMLERİ
Saksı Değiştirme
Menekşeler bulundukları saksılarda uzun süre yaşayabilir. Bitkinin yarıçapı saksının yarıçapının 3 katı olduğunda saksı değiştirme zamanı gelmiş demektir. Saksı değişimi genellikle ilkbahar aylarında yapılır. Saksı değişiminden birkaç gün önce bitkiye verilen su kesilir. Böylece bitkinin saksıdan daha rahat çıkması sağlanarak yapraklarının kırılması önlenmiş olunur. Bütün bitkilerde olduğu gibi menekşeler de bulundukları saksıdan bir numara büyük saksıya geçirilir. Saksı seçiminde menekşelere uygun olarak kısa boylu ve çapı geniş saksılar tercih edilir. Saksı değişimi yaparken yeni saksı 1/3 oranında harç ile doldurulur. Menekşeler eski saksılarından çıkarılırken bitkilerin yaprakları parmakların arasına alınır ve ters çevrilir. Saksının dip kısmına hafifçe vurularak bitki saksıdan çıkarılır.
Saksısı değiştirilecek bitki ve yeni saksı boyutu
Menekşeler yeni saksının ortasına yerleştirilir. Etrafı toprakla doldurularak çok
sıkıştırmadan bastırılır ve fazla toprak alınır. Dikim bittikten sonra can suyu verilir.
Bitkinin saksıdan çıkarılması ve yeni saksısına dikilmesi
Saksı değişimi sırasında dikkat edilecek konu, bitkinin kardeşlenip kardeşlenmediğine
bakmaktır. Eğer ayrılması gereken kardeşler varsa bunlar, steril bir bıçak yardımı ile ana
bitkiden ayrılarak daha küçük saksılara dikilir.
Ana bitkiden kardeşlerin ayrılması
Ayrılan kardeşlerin başka yere dikilmesi
Menekşeler hafif ve bol hava içeren topraklardan hoşlanır. Böyle topraklarda su akışı ve kök yayılımı daha kolaydır. Hem bitkinin ilk dikildiğinde hem de saksı değişimlerinde
ağır ve killi topraklardan kaçınılmalıdır.
Saksı karışımları 4 ana materyal kullanmak suretiyle hazırlanır. Bunlar:
1- Sterilize edilmiş iyi bahçe toprağı
2- Toprak hafifleticilerden biri (kum, vermikülit, perlit veya sıkıştırılmış sünger taşı)
3- Asitli bir humus (yaprak çürüntüsü veya asitli torf)
4- Az miktarda gübre (hayvan gübresi)
Son yıllarda torf kullanmak suretiyle değişik saksı karışımları hazırlanmaktadır. Bunlar:
1- 7 kısım torf + 3 kısım iyi bahçe toprağı,
2- 1 kısım torf + 1 kısım yaprak çürüntüsü,
3- 4 kısım torf + 1 kısım killi topraktır.
Bunların yanında günümüzde uygun olarak kullanılan toprak karışımı % 45 torf, %45 cocos (hindistan cevizi) ve %10 perlittir. Hindistan cevizi ve torf nemi sağlarken perlit ise
toprağın hava almasını sağlar.
Gübreleme
Dikilen bitkiden yeni bitkicikler toprak üstünde görünmeye başladığında gübre verilmeye başlanır. Gübrelemenin amacı büyümeyi teşvik etmek ve bu bitkilerin ana bitkiden ayrı yetişebilecek hâle gelmelerini sağlamaktır. Yetiştiricilerin bu konuda farklı görüşleri vardır. Bazılarına göre, bu dönemde verilecek gübre köke zarar verebileceğinden uygun değildir. Bazıları da bu safhada iki haftada bir kompoze gübre önermektedir.
Aşırı gübrelemenin yapraklardaki zararı
En iyi gelişmeyi sağlamak için saksı harcına 6–8 gram kompoze gübre vermek yeterlidir. Toprak kuru iken gübreleme yapılmamalı; en az iki saat önce toprak ıslatılmış olmalıdır. Gübrenin yapraklara değmemesine dikkat edilmelidir. Bitki dinlenme döneminde ve oda sıcaklığı 20°C' nin altında iken gübreleme yapmak sakıncalıdır. Gübrelemede önce yaprak gelişimi için kuvvetli nitrat kapsayan bir gübre, daha sonra çiçeklenme için bol fosfor kapsayan bir gübre uygulanmalıdır.
Afrika menekşesinde azot, fosfor ve potas noksanlığında şu belirtiler ortaya çıkmaktadır:
Azot noksanlığı: Zayıf büyüme ve yapraklarda küçülme görülür. Yapraklar üzerinde sarı ve kahverengi lekelerle ortaya çıkar. Bitkide ya çok az sayıda çiçek oluşmakta ya da bitki hiç çiçek vermemektedir.
Yapraklarda azot eksikliği
Fosfor Noksanlığı: Yapraklar çok küçülür ve koyu, mat renk alır. Yaprak üzerinde
siyah lekeler oluşur. Çiçeklenme olmaz ya da çok az olur.
Potas Noksanlığı: Alt yapraklarda sararma, yaprak kenarlarında yer yer kahverengileşme görülür.
Sulama
Afrika menekşeleri su bitkisi değildir. Saksı altında tabağa su doldurularak sulama yapmak yanlıştır. Bu durum yaprak kıvrılmaları, kök çürümeleri ve sonuçta ölüme yol açar.
Afrika menekşelerinde sulama iki şekilde yapılır:
1- Büyük işletmelerde menekşelerin üzerinde bulundukları tezgâhlar su ile doldurulur. Bunlar için özel sistemler vardır. Tezgâh altında bulunan musluklar açılarak tezgâh su ile doldurulur. Tezgâh üzerinde bulunan Afrika menekşelerinin alttan su alması sağlanır.
Menekşelerin alttan sulanması
Bitkilerin tamamen su alması sağlandıktan sonra tezgâh üzerindeki su tasfiye edilir.
Bitki bundan sonra, toprak üstü elle dokunulduğunda tamamen kuruyana kadar sulanmamalıdır. Ancak toprak üstü iyice kuruyunca tekrar aynı şekilde sulanır. Suyun yapraklara değmemesine dikkat edilmelidir.
2- Diğer bir sulama şekli ise damlama (fitil) sulamadır. Fitilin bir ucu saksı üzerine
yerleştirilir. Buradan kontrollü olarak gelen su ile bitkinin sulanması sağlanır.
Menekşelerde fitil (damla) sulama
Menekşelerde sulama suyunun sert olmaması önemlidir. Kışın bitkiye verilen su azaltılarak bitki dinlendirilmelidir. Yaz aylarında ise verilen su arttırılır. Sulama sırasında yapraklara değmemesine önemle dikkat edilmelidir. Bu durum bitkilerin yapraklarının kıvrılmasına ve çürümesine neden olur. Afrika menekşelerini evlerde sularken bitki, toprağı kuru halde iken ya bolca ya da toprak seviyesine dek içi su dolu bir kaba batırılarak sulanır. Sulama sonrası saksı tabağında biriken su 1 saat beklendikten sonra boşaltılır.
Yapraklarda üstten sulamanın zararı
Afrika menekşelerinin doğal yetişme ortamlarındaki yıllık yağış ortalaması yüksek
olduğundan ev ortamlarında bitkileri zaman zaman yıkamak faydalı olur. Yıkama işlemi,
güneş ışığı ve rüzgâr almayan bir yerde yapılmalıdır. Bunun için en uygun yerler banyo
küveti ya da mutfak lavabosu olabilir. Yıkamadan sonra, yapraklar üzerindeki su iyice
süzülene dek bitki kuru, ılık, gölge ve rüzgârsız bir yerde bekletilmelidir. Daha sonra tekrar eski yerine konulmalıdır. Yapraklar henüz nemli iken bitkinin ışık görmesi, yapraklarda yanmalara yol açar. Çoğu zaman da yapraklarda görülen yuvarlak halka biçimindeki lekeler, sulama suyunun soğuk olmasından ileri gelir. Bu bakımdan sulama ve yıkama suyunun her zaman ılık olmasına dikkat edilmelidir.
Budama
Afrika menekşelerinde herhangi bir budama söz konusu değildir. Ancak bitkinin yaşlı ve zarar görmüş yaprakları kesilerek bitki üzerinden uzaklaştırılır. Aynı zamanda çiçeği geçmiş saplar temizlenerek bitki tekrar çiçek açması için teşvik edilir.
Hastalık ve Zararlıları
Tepe ve kök çürüklüğü: Fungal kaynaklı bir hastalıktır. Genellikle yaşlı yapraklar düşer. Bitkinin orta kısmında yer alan genç yapraklar yumuşayarak erir ve ölür. Bitkiyi soğuk suyla sulamak, çok ıslak tutmak, ağır toprak, havasız ortam, bitkiye göre çok büyük saksı kullanmak, ani sıcaklık değişimi gibi nedenler kök çürüklüğüne neden olur. Bitki saksısından çıkartılıp kökleri kontrol edildiğinde tamamen çürümemiş ise kurtarılabilme olasılığı vardır. Bunun için köklere, sağlam kısımlar bırakılarak bir budama yapıldıktan sonra yeni bir bakım uygulanmalıdır. Eğer kökler tamamen çürümüş ise yapraklar gövdeden ayrılarak yeniden su içinde köklendirmeyle işe başlanmalıdır. Hastalıklı bitkiler atılarak sağlıklı bitkilere bulaşması önlenmelidir.
Botrytis: Fungal kaynaklı bir hastalıktır. Yaprağın altında sulu yaralar halinde
görülür. Yaprak, yaprak sapları ve çiçekler kahverengi ile gri arasında bir renk alır. Üst kısımları ise tüylü bir görünüm alır. Bitkinin daha iyi havalanması sağlanarak çiçeklerin ıslak kalmamasına dikkat edilir.
Külleme: Fungal kaynaklı bir hastalıktır. Yaprakların üzeri unsu görünümlüdür.
Ortam yeterince havalandırılmalı ve fazla sulamadan kaçınılmalıdır.
Yapraklarda külleme
Pamuklu bit: Yaprak ve yaprak sapının birleştiği yerlerde görülür. Bitki özsuyu ile beslenirler. Yaprakların gelişmesi engellenir ve görünümleri bozulur. Şekerli sıvı bir madde salgıladıkları için yaprakların yapışkan olmasına neden olurlar.
Afitler: Afrika menekşesinde pek görülmez. Çiçeklerin ortalarındaki yumuşak yerleri yediklerinden çiçekler herhangi bir sebep olmadan düşerler. Bununla beraber ortaya çıktığı zaman yapraklarda kıvrılma, büzüşme ya da urlar oluşur. İlaçlama yaparken özellikle yaprak altlarına uygulanmalıdır.
Thrips: Tomurcuklarda ve yaprak altlarında bulunur. Küçük olup gözle görülebilir. Yaprak kıvrılmaları ve tomurcuk dökülmelerine neden olur. Yaprak altı ve üstüne, tomurcuklara püskürtme şeklinde 15–20 gün aralıklarla ilaçlama yapılmalıdır.
Yapraklarda thrips zararı
Mite (Kırmızı örümcek): Bitkinin ortasındaki genç yapraklarla beslenirler. Yaprakların gelişimini önleyerek bazen kıvrılmalara neden olur. Yeni çıkan yapraklar tüylü çıkar. Çiçeklerin şekilleri bozuktur hatta çiçek açmayabilir. Hastalığı diğer bitkilere bulaştırmamak için ortamdan uzaklaştırılması gerekir.
Mite (Kırmızı örümcek) sorunu
Afrika menekşelerinde görülen kültürel sorunlar ise şunlardır:
Tomurcuk Dökülmesi: Kuru hava, çok asitli toprak, fazla gübreleme, toprakta fazla miktarda nitrojen, uygun olmayan toprak, ani sıcaklık değişimi, thrips, gibi faktörler de
tomurcukların açılmadan dökülmesine neden olmaktadır.
Halka Lekeler (sarı halde): Bitkinin üstten sulanması veya sprey yöntemi ile yıkanmasından sonra doğrudan güneş alan bir yerde bırakılmasından dolayı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bitkiyi soğuk suyla sulamak ve hava akımının olduğu bir yerde bırakmak da yapraklarda sarı yuvarlak lekelerin meydana gelmesine neden olur.
TÜM ÇİÇEK VE BİTKİLER İÇİN TIKLAYINIZ !