CILT BAKIMI VE MAKYAJ NASIL YAPILIR NELERE DIKKAT EDILMELI ANLATIMI
CİLT BAKIMI VE MAKYAJ NASIL YAPILIR NELERE DİKKAT EDİLMELİ ANLATIMI
Cilt bakımı ve makyaj arasında bir köprü oluşturan makyaj bakımının gelişigüzel yapılan bir makyaj ın, hele kullanılan malzeme de iyi kalite değilse, özellikle cilt sağlığı açısından verebileceği çok zararlı sonuçların önünü almakta etkisi büyüktür. Makyaj bakımı, makyaj öncesi ve sonrası temizliği ile makyaj malzemeleri bilgisini kapsar.
Makyaj öncesi temizliği cilt bakımı sırasında kullanılan bazı malzemelerle yapılır. Bunların başında da kuşkusuz temizleme sütü gelir. Zira iyi bir makyaj yapabilmek için birinci şart önce yüzü, cildi temizlemektir. Temizleme sütünün arkasından -zorunlu olmamakla birlikte- kullanılacak bir sıkıştırıcı tonik ya da losyon cildi sıkıştırarak diriltir ve makyaj ın daha güzel, daha dayanıklı ve canlı olmasını sağlar. Bundan sonraki adım mutlaka bir nemlendirici kullanmaktır.
Özellikle fondöten sürmeden önce mutlaka nemlendirici sürerek hem cildin daha rahat hava alması sağlanmalı, hem de makyaj ın daha doğal bir görünüm taşımasına yardımcı olunmalıdır. Ancak bundan sonra tam anlamıyla makyaj uygulamasına geçilir.
Makyaj sonrası temizliği de son derece önemlidir. Makyaj ne denli uzun ve dikkatli bir çabanın sonunda gerçekleşmiş olursa olsun, ne denli güzel olmuş olursa olsun, ve ne kadar yorgun olunursa olunsun günün yahut gecenin sonunda yatmadan önce mutlaka çıkartılmalı ve yüz iyici temizlenmelidir.
Aksi takdirde cilt çok kısa zamanda bozulur ve artık hiçbir makyaj ona eski sağlık lı halini kazandıramaz. Makyaj sonrası temizliği için gerekli malzemeler de cilt bakımı nın gerektirdiği malzemeler arasındadır. Yani temizleyiciler, gece kremleri…
İyi bir makyaj için temiz ve sağlık lı bir cilt ne kadar önemli ise kullanılacak malzemenin tazeliği, kalitesi ve kişinin cildine uygunluğu da o kadar önemlidir. Temel makyaj malzemeleri şöyle sıralanabilir: temizleme sütü, tonik, nemlendirici, krem, fondöten, pudra, far, rimel, ruj, allık, oje, aseton, deodoran, parfüm. Kuşkusuz kozmetik sanayii kapsamı bu küçük ama temel listenin çok ötesindedir.
“Kozmea”, yani süslenmek kökünden gelen kozmetik terimi, Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımıyla: “insanların temizlenmesi, güzelleşmesi ve çekicilik kazanması ya da görünüşünü değiştirmesi amacıyla insan vücuduna sürmek, akıtmak, serpmek, püskürtmek yoluyla uygulanan maddeler”i kapsar. Bu kapsamı içine, parfümden tuvalet suyu ve banyo preparatlarına dek güzel kokulu maddeler, cildi besleyici preparatlar, makyaj malzemeleri;
traş maddelerinden gözsilme suyuna, güneş yamğıyla ilgili preparatlardan saçla ilgili malzemelere ve manikür takımlarına dek uzanan çok geniş bir yelpazeye yayılmış ürünler girer. Üstelik hemen her malzemenin birkaç türe ayrıldığı ve her türde bir çok çeşit bulunduğu göz önüne alınırsa, ortaya ne denli zengin ve uzmanlaşmış bir malzeme bütünü çıkacağı açıktır. Örneğin temelde,
üç türlü krem vardır:
1) genel amaçlı kremler
2) özel amaçlı kremler - makyaj temizleme kremi, nemlendirici krem, vs. gibi-
3) tedavi kremleri -pişiklere, yanıklara karşı kremler gibi- binbir çeşidi vardır.
Saç şampuanları da bu türden kolay bir örnek oluştururlar. Bunların da saçın yağlılık derecesine göre ya da prepaıatın özüne göre -limonlu, yumurtalı, elmalı, vb. gibi- çeşitlendikleri düşünülecek olursa, önümüze çıkacak olan manzaranın kalabalıklığı da rahat anlaşılır.
Çok zengin ve aynı zamanda aşırı titiz birisi olmadıkça kimse bütün bu ayrıntılı kozmetik ürünlerinin tümünü izlemek ve kullanmak zorunda değildir. Kaldı ki, böyle bir şeye gerek de yoktur. Önemli olan en gerekli temel ürünleri edinmek ve bunları bilinçle, ustaca ve sistemli bir şekilde kullanmaktır. En çok dikkat edilmesi gereken nokta da, bir kez daha vurgulayalım ki, kullanılan malzeme ile cildin uyumudur.
Bu ikisi arasında uyum yoksa olumlu sonuç alınmak şöyle dursun birtakım rahatsızlıklar bile başgösterebilir. Bu rahatsızlıklar içinde alerji önemli yer tutar. Ancak her rahatsızlık ille de kişinin kendisinden ve seçtiği malzeme ile uyum sağlayarnamasından kaynaklanır denemez. Malzemenin kalitesi de çok önemlidir.
Kullanılan malzemenin yapımına giren maddelerdeki bir eksiklik ya da fazlalık ya da hammeddenin işlenmesinin sağlığa aykırı koşullarda ve düşük kalitede yapılması gibi etkenler, o malzemenin cilt bozukluklarına yolaçmasına neden olabilir.
Cilt bozuklukları arasında en çok görülen alerji ler ise makyaj malzemesinin iyi ya da kötü kalite olmasından bağımsızdır. Kullananın yapısının alerji k olup olmamasına bağlıdır. Özellikle göz makyajında kullanılan malzemelerin alerji k döküntülere yolaçtığı sık raslanılan bir durumdur.
Bu durum kepek lenrrie, hatta ileri duyarlılık hallerinde gözlerde sulanma, giderek kapanma nedeni olabilmektedir. Bu allerjik yapıya karşın kişi aynı malzemeyle makyaj ı sürdürürse bu kez allerjik döküntünün bütün vücuda sıçraması tehlikesi sözkonusudur.
Dudaklar da bir başka alerji bölgesidir. Allerjik kimseler kullandıkları rujla uyum sağlayamamakta, bunun sonucu olarak da dudak çevresinde kızarma, çatlama, kabuklanma ve kaşıntı görülmektedir. Bu tür bozukluklar ojeden de ileri gelebilir.
Zira kullanılan ojeye karşı kullananın alerji si varsa, el, tırnaklar aracılığıyla dokunduğu her organa alerji k bozuklukları taşıyabilir.
Kişinin alerji k bir yapısı varsa aslında kolonya ve parfüm de aralarında olmak üzere her malzeme kızarıklık, kaşıntı, döküntü, kepek lenme, çatlama hatta egzema yapabilir. Böyle durumlarda yapılması gereken derhal o malzemeyi kullanmaya son vermek, sonra da bir allerjik testinden geçmektir.
Bu test sonucu kişinin yapısının neye, hangi maddeye ya da maddelere karşı alerji k olduğu saptanır, ya onun yerine geçirilebilecek ama alerji yaratan bir madde içermeyen bir ürün kullanılır ya da kişiye o maddeye karşı bağışıklık kazandırıcı bir tedavi uygulanır. O arada alerji den ötürü ortaya çıkmış bozuklukların tedavisi için de anti-alerjik pansumanlar, kremler, ağızdan verilecek ilaçlar, hatta vitaminler kullanılır.
Öte yandan, uzun süre kullanılan ya da bayatlamış bir makyaj malzemesi günün birinde allerji yaratabilir. Böyle durumlarla karşılaşmamak için, çok ender olarak kulandan ve o yüzden tükenmeyip yapılış tarihinin üzerinden yıllar geçmiş,
tazeliğini yitirmiş malzemelerin ya da iyi korunmamış, kapağı açık unutulmuş dolayısıyla havayla, suyla, tozla, vs. temas ederek bozulmuş malzemelerin kullanılmaması gerekir.