//--> Netin En geniş Bilgi Arşivi










Yemek tarifi,bitkiler,güzellik sağlık,burçlar,sözler

AŞK ŞİİRLERİ

AŞK ŞİİRLERİ EN GÜZEL MANALI SEVGİ VE AŞK SÖZLERİ ŞİİRLERİ

BEN AŞKIM


Ben aşkım
fitarihinde muhtelif cömertlikler doğurdu beni
hayatın kıpırtısıdır yüreğimi kancalayan atılgan düşlerime
hiçbir kalemin çizemediği bir yeryüzüm var –saklıdır–
iyi hal üzre yoğunlaştıkça kalbim
ayın rahminde rahmana açılan eller benim elimse
aşkımı söylemeye bu can az gelir

Ben aşkım
şair körfezime tabiat imge taşır ben ceylan adım
şiirim yılan kabuğunca soyunur suya nakşeder kuytulardan
usandıkça girerim kemik köprülerimin kıl besleyen evine
düşe-kalka tozuturum gövdemi sana karşı
okurum yastığıma yazılmış gül cengini kâlû belâdan beri
çavdar ekmeğine varınca bir sarı anka
çaprazlanmış bir aşkı yürürlüğe sokarım

Ben aşkım
gümrah gözlerimde harfi harfine sen varsın
kıyamet arşivinde yağmurlanmış bu gözlerimde
çok muhacir olmuş süryani ilinde kıyama durmuş
utanmış arınmış yanmış velhasıl
ve benim kükremiş zamanımda ölçmüş kendini
bir nişan almış azrail örtülü namus gelincik
evcil tutmuş isyanları kendinde şahan kıymış
esmiş yemenlere eşkiya rüzgârlarla ve bana doğru
üç usul devenin ümmi çobanı aşkımın selâmı
veysel karani

Ben aşkım
kimse dolduramaz bu fukara isteğimi karşılanmış sevdayla
zenci bir çocuğun göz aydınlığında kokar dururum
kokar dururum eğrelti kalmış yontulmamış zamanda
uçtukça havalandıkça bütün bu kuşlar ve aramakla sözlü ben
hamd ü senalarımı göklere düğümlerim
sevgilim bozdikenler içinde rüya yollayan hür ağzımla
bir akkuşun uçuşundan inanç emerim

Ben aşkım
işte böyle bir tutam köz koyarken kalbime serinkanlı
ferah kentler adına hicretlerim gitgide çoğaldıkça
yakup bir gözde anneler anneleri hep bekledikçe varım
ve bütün yollarım hakka çıktıkça çekingen kırlangıçlar örneği
filintam elimde namlu kaldıkça
ben aşkım

Ben aşkım
kardeşim söz atmış mercan benzerliklerle
çemrenmiş gömleğimde açık ve gerili pazım
bu uyanık göbeğim alanlarda attıkça
öpüşler kovalarken sizi inci kızlarım
demir atacağım bulutların ardından menekşeler kentine
umuda yakı yaktım
ben aşkım yavrum

ISSIZ OZAN

ANLAR MISIN?

Gökyüzünde parlayan yıldız,
Derdim desem anlar mısın ?
Kalbim O'nun için yanar,
Yanar desem anlar mısın ?

Yoksa sen de benim gibi
Bir hayırsız yar elinden
Gece-gündüz ağlar mısın ?

Neye baksam,karşımda "O"
Ekmeğimde Aşımda "O"
Dertli,garip başımda "O"
Sevdim desem anlar mısın ?

Yoksa sen de benim gibi
Bir hayırsız yar elinden
Gece-gündüz ağlar mısın ?

Gündüzlerim,gece oldu,
Gülen yüzüm,yaşla doldu,
Görmeyeli aylar oldu,
Hasretimi anlar mısın ?

Ahmet Ünal Çam

KESKİN KILIÇ YARALARI VAR YÜREĞİMDE

Bağışla beni sevdalım
Seni incitmek istemezdim
Keskin kılıç yaraları var yüreğimde
Avuçlarımda sayısızca nasırlar
Dermansız kalmışım ülkemde
Bir o kadar sahipsiz

Sabrında bir sınırı var elbet

Prangaların uyuduğu bir gecede
Çıkmak isterdim gökyüzüne
Haykırmak isterdim Sevdamı Sevgiliye
Bulutlarla ağlamak kuşlarla gülmek isterdim

Ve yıldızların sinesine yaslanıp uyumak

ISSIZ OZAN

BİTEN BİR ŞARKIYA

yeniden bir şeyler yazmak istiyorum, yeni şeyler
kargışlanmamış bir şeyler
nehrin kızını yazmak istiyorum nehri öpen dudaklarını
kaçak bir güvercin oluyor yüreğim, bir rüzgar
güz, hırkama altın ışıklar bırakıyor, kendimi şehre bırakıyorum
ve yüzümü çiğ düşmüş kelebek kanatları sarartıyor hasta kızlar, kör bekçiler
sonra alışıyorum ben de posta katarını gözleyip telefonların kırık diline
hoşçakalın çocuklarım hoşçakal karım ama beni unutmayın derken
bir tül çekiiliyor gözlerimize, ıslak otlara atılmış sevgili resmi gibi
ey çocuk, ey nehrin kızı, bir dilek sun, bir kalp yarala, bir sepet
zerdali çiçeği taşı bu yaşlı gökyüzüne

ISSIZ OZAN

KAR DİLİYLE SEVİYORUM SENİ

şimdi sokaklar kar diliyle konuşuyor;şairler de
farkındayım aşksız yaşadığımın,fotoğraflarım
bir kez daha sıyırıyor alnımı;şarkıların diline düşmüş
gençliğim
bazan yağmurun adını çağırıyor içimdeki mahpusluk
bazan hayra yoruyorum hayatımı
usta bir karanfil yakalıyor saçlarımdan-şehri gözetleyen
dikbaşlı çocuklar
sonra kar diliyle çorap söken kadınlar-hazan abla
bir çay içimi molasında
elma! elma!
elma!
benim de şakaklarımda bir çapkınlık
günün ortasında mahşer sevinci-babam
ve sanki sinema biletimdeki koltuk
akşama heryer yarılmış
düşlerin ve karıncaların yolu ayrılmış
ve biliyorum şahlar da ölüyor-dişlerinin kısmetinde
memleket havaları
sevgilim bize kar diliyle bu yalnızlık ayrılmış
bir yanı yaşamak biryanı
senin de adın kar diliyle çağrılmalı
gecenin yüreği büyüsün diye,sevgilim
saçlarına kardan meç yapılmalı,gözlerin gözleringözlerin
bakarken sürgün günlerimin erkekliğinden
birşeyler hatırlatmalı

ISSIZ OZAN

SENİNLE OLMAK VARDI..

Seninle Olmak Vardı
Şimdi seninle olmak vardı gülüm
Seninle demlemek zamanı,
Geçen günlerin inadına
Seninle yaşamak bugünü, yarını
Başkaldırmak bakışlarımla kör bir vakit,
Bin hınç ile sarılmak boğazına çaresizliğin
Boğmak,
Parçalamak
'Cızz' etmeden yüreğim
Ve bütün engellere rağmen
Döküp ortaya ne varsa,
Ne varsa yakmak sensizliğe ait

Çekip aralamak zaman perdesini
Umutların gözlerinden yol geçirmek,
Bir adıma indirmek mesafeleri
Son bir şansımı denemek
Önümde ateşten barikat,
Arkamda kulak asmadığım 'Dur' ihtarı
Soluk soluğa koşmak sana
Beni sana getirmek
Simdi seninle olmak vardı gülüm

Haniyeşillikler içinde mulu,
Gül yorgunu bahçeler vardır!

Bahçe bana,
Gül sana benzer

Çiçekler sevdalıdır dallara,
Dallar ışıl ışıl baharlara

Bahar bana,
Çiçek sana benzer

Bu şehri terk-i diyar ederim;
Alır başımı giderim

Gurbet bana,
Düş sana benzer

Ben Sana Mecburum

Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun

Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun

Belki haziran da mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin

Attila İlhan

BELKİ DE YAKINIMDA HİSSETMEK SENİ

Herşeye yeniden başlamak istiyorum istiyorum,
Benim için üzülmeni, "Sigarayı bırak" demeni
Eskisi gibi sana yakın olmak istiyorum,
Tekrar yaşamak istiyorum o güzel günleri

Çok sevdiğin o filmi izlemek istiyorum
Ama yine eskisi gibi hiç izlememeyi
Önce başını omzuma koymanı istiyorum,
Yavaş yavaş yaklaşmayı eskisi gibi

Kolumu yine omzuna atmak istiyorum,
Bir süre birlikte sessizce beklemeyi
Yanağına kocaman bir öpücük kondurmak istiyorum,
Koklamak istiyorum o güzel tenini

Birbirimize iyice yaklaşmamızı istiyorum,
Hissetmek dudaklarını, eskisi gibi
Engeller olmadan her şeyi yapmak istiyorum,
Belki de yakınımda hissetmek seni

Sitemizden Haberler

Gündem Haber


****Sitede yer alan konular bilgilendirme amaçlıdır. Doktor tavsiyesi veya tedavi yerine geçmez.Sağlık sorunlarınızın çözümü için mutlaka doktorunuza danışmanız gerekmektedir.Bu sitede yer alan bilgilerin uygulanmasından doğabilecek zararlardan sitemiz sorumlu değildir.Sitemiz de yazılan yazılar, çeşitli kaynaklardan derlenen makalelerdir.Makale sahibi iseniz ve yazılarınızı yayınlamamızdan rahatsızlık duyuyorsanız lütfen bizimle iletişim e geçiniz.****

Copyright © 2020 masterPİ Tasarım Düzenlemesi Tuncay toydemir Site içeriğinin izinsiz kopyalanması yasaktır.

Gizli ilimler